FAME (Fake News and Safe Use of Online Media) projesi, gençlik çalışanlarını gençler arasında medya okuryazarlığını ve eleştirel düşünmeyi teşvik edecek araç ve metodolojilerle donatmayı ve böylece sahte haberler, dezenformasyon ve çevrimiçi nefret söylemi gibi konuları ele almayı amaçlamıştır. Proje, gençlik çalışanları ve liderlerinden oluşan 24 katılımcıyı, yalan haber ve yanlış bilginin olumsuz etkileriyle mücadeleye odaklanan 8 günlük bir eğitim kursuna katılmak üzere bir araya getirdi.

Projenin hedefleri şunlardı
1. Gençlik çalışanlarını gençler arasında medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünceyi teşvik edecek becerilerle donatmak.
2. Aktif vatandaşlığı ve katılımı teşvik ederek sahte haberlerin yayılmasına karşı koymak.
3. Yaygın eğitimi teşvik etmek için gençlik kuruluşlarının kapasitesini güçlendirmek.

Eğitim kursu katılımcılara sahte haber ve dezenformasyonla etkin bir şekilde mücadele edebilmeleri için yeni bilgi, araç ve yetkinlikler kazandırdı. Etkinlikler arasında eleştirel düşünme becerilerini ve medya okuryazarlığını geliştirmeyi amaçlayan interaktif oturumlar, grup tartışmaları ve rol yapma egzersizleri yer aldı.

Projenin ana çıktısı, sahte haberler ve sonuçları hakkında farkındalık yaratmak için tasarlanan FAME adlı çevrimiçi bir mini dizinin geliştirilmesi oldu. Dört bölümden oluşan mini dizi, katılımcıların kendileri tarafından oluşturuldu ve çevrimiçi kullanıcıları yanlış bilgileri tanımanın ve önlemenin önemi konusunda eğitmek için bir araç olarak hizmet ediyor.

Proje ayrıca, eğitim kursunun amaçlarını, yöntemlerini ve sonuçlarını detaylandıran kamuya açık bir rapor hazırladı. Bu rapor, sahte haberlerle mücadele etmek ve medya okuryazarlığını teşvik etmek isteyen diğer kuruluşlar ve gençlik çalışanları için bir kaynak niteliğindedir.

Genel olarak, FAME projesi katılımcıların gençlerle etkili bir şekilde çalışma ve toplumlarında eleştirel düşünceyi teşvik etme becerileri üzerinde olumlu bir etki yaratmıştır. Proje, gençlik çalışanlarını değerli bilgi ve becerilerle güçlendirerek, yalan haber ve yanlış bilgiden kaynaklanan nefret söylemi ve hoşgörüsüzlüğün önlenmesine katkıda bulunmuştur.